TOPLAMSAL HAREKETLER SOSYOLOJİSİ


 TOPLAMSAL HAREKETLER SOSYOLOJİSİ


TOPLUMSAL HAREKETLER

Bir ülkede din ile devlet ilişkileri de toplumsal hareketlerin başarısı için önemlidir.

KOLEKTİF TOPLUM

Kolektif eylemler ve toplumsal hareketler günümüz toplumlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.Zald ve Ussem (1987). Toplumsal hareketlerin, ortaya çıkışlarının ve başarılarının bazı gruplar için öfke ve fırsatlar yaratarak ve örnek oluşturarak karşı hareketlerin çıkışını ve faaliyetlerini etkilediğini ve her iki grubun amacının da otoriteyi ele geçirmek veya onu belirli bir yöndeki değişime (veya bir değişimin engellenmesine) ikna etmek olduğunu belirtmişlerdir. Kolektif hareketler devrimci(FETÖ, GEZİ) oldukları gibi reformcuda (15 TEMMUZ DİRENİŞİ) olabilirler.

KOLEKTİF TOPLUMUN SÜRDÜRÜLEBİLMESİ

Toplumsal hareketlerin istedikleri değişimin gerçekleşmesi zaman aldığı için değişim gerçekleşinceye kadar üyelerin katılımını, para ve diğer kaynakları sürdürmeleri gerekmektedir. İstenen değişiklik geciktikçe katılanların inancını ve motivasyonunu sürdürmek de ayrıca zorlaşacaktır. Bunu sağlamak için yeni hedefler ve gerekçeler ortaya konur.

TOPLUMSAL HAREKETLERDE SİYASAL VE KÜLTÜREL FIRSATLAR

‘Siyasi fırsatların yapısı’ toplumsal hareketlerin ortaya çıkışı, faaliyet tarzı ve başarısı açısından oldukça önemlidir(McAdam 1996).Toplumsalar hareketlerin istediği değişimden siyasi, ekonomik ve kültürel yapı etkileneceği için hangi devlet aktörlerinin toplumsal hareketlerle işbirliği yapacağını veya ona sempati ile bakacağını kurumsal yapı belirler(Stearns ile Almeida 2004).
  Siyasi fırsatların toplumsal hareketlerin başarısını etkilemesi gibi kültürel bağlamda da başarı şansını olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Toplumsal hareketler ile kültür ilişkisi özellikle ilginçtir çünkü çeşitli hareketler genellikle var olan kültürel kodları kullanarak toplumda yeni anlamlar yaratmaya ve durumlara yeni tanımlar getirmeye çalışırlar. Bu açıdan bakıldığında toplumsal hareketler hem değişim isterler hem de bu taleplerini o topluma tuhaf ve yabancı gelemeyecek kadar içerden yapmak zorundadırlar. En radikal hareketler bile bu kültürel kodları dikkate almak etkin biçimde kullanmak zorundadır.

MEDYANIN TOPLUMSAL HAREKETLERE YÖN VERMESİ

Toplumsal hareketlerin başarı şansında kitlesel medyanın yaşamsal bir rol oynadığı konusu artık şüphe götürmeyen bir konudur. Kitle iletişim araçları birçok işlevi yerine getirmektedir ve bunlar arasında toplumsal hareketlerin doğrudan ilgilendiren işlevlerinden söz etmek mümkündür. Medyanın bilgilendirme işlevi toplumsal hareketlerin de kullanıp yararlanabilecekleri bir özelliktir. Buna paralel olarak medyanın propaganda işlevi toplumsal hareketlere yardımcı olabileceği gibi engelde olabilmektedir. Medyanın bağlantı işlevi birbirinden kopuk toplum kesimlerinin birbirleriyle ilişki kurmasını kolaylaştırır. Bir yerde ortaya çıkan başarılı bir toplumsal hareket faaliyeti başka yerde paralel düşünen insanlara örnek olabilir ve model oluşturabilir. Ayrıca medyanın takınacağı taraflı tutum hem yönetici elitler hem de toplumsal hareketlerin kullanabileceği bir kaynak oluşturabilmektedir.

KÜLTÜREL DEĞİŞİKLİKLER

Kültür tarafından getirilen değişiklikler toplumun büyük bir kesimi tarafından benimsenir ve toplumun o anki ya da gelecekteki üyelerine güvenilir bir anlam kaynağı sağlar. Kültürel nesnelerin yaratıcıları yenilik getirseler bile bu yenilikler var olan kültürden bağımsız değildir. En azından bu yeniliklerin var olan kültürün anlam sisteminde anlaşılması ve benimsenmesi hedeflenmiştir. Örneğin bir peygamber yeni dini getirebilir ama kabul görmesi için o toplumun kültürel kodlarından tamamen kopuk olması düşünülmez. En azından onlara iletişim kuracak bir temel olmalıdır.

YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER

Yeni toplumsal hareketler devleti ele geçirmek yerine onu rahatsız etmeye ve yerel eylemlerle etkilemeye çalışırlar. Bu hareketler sivil toplumu geliştirip devletin rolünü azaltmaya çalışan bilinçli olarak yerel, âdem-i merkeziyetçi ve anti bürokratik hareketlerdir(Garner 1996).
  Son olarak kültürün önemli bir tartışma ve çekişme faktörü olarak karşımıza çıktığı moral panik tartışmaları dikkat çekmektedir. Bu tartışmalar toplumda bazı dönemlerde gerçekte var olan tehdide göre daha fazla korku ve endişe oluşturarak bazı konularda panik havasına girebileceğini söylemektedir.(15 Temmuz da halkın darbeye direnişi)

DİNİ OLUŞUMLAR VE İNANÇ SİSTEMLERİ

Toplumda bazıları için rahatsızlık ve şikâyet konusu olan birçok konu vardır ancak şikâyetlerin varlığı bir toplumsal hareketler ortaya çıkması için tek başına yeterli değildir. Aynı şikâyeti ve kaygıyı paylaşan insanların o konuda bir şeyler yapabilmesi için bir araya gelmeleri, çözüm üretmeleri ve bu amaçla faaliyetlerini sürekli faaliyet ve örgütlenme içine girmeleri gerekir. Dini gruplar veya cemaatler bu tür oluşumların gerçekleşmesi için bir altyapı oluşturabilirler ve daha önceden kurulmuş olan sosyal ilişki ve iletişim ağları ile yeni oluşumların kurulmasına imkân sağlayabilmektedir. Bu sayede dini gruplar, bir toplumsal hareketi doğrudan desteklemese de gayri resmi olarak veya bu grupta örgütlenen bazı üyeler bağımsız ve gönüllü olarak bu yönde çalışmaya karar verebilirler.  Günümüz literatüründe dini gruplar, kuruluşlar ve cemaatler, esas olarak öteki dünya saadetiyle ve bireyin manevi kurtuluşuyla ilgilendikleri için toplumsal hareket kapsamında görülmezler ve onların faaliyetleri din sosyolojisini ilgilendirir.

SONUÇ

Asıl belirleyici olan şeyin toplumsal hareket örgütlerinin toplayabildikleri kaynakların çokluğu, onların etkin kullanması ve elaman sayısı, zaman ve özellikle para, bu kaynakları oluşturur. Kaynaklar sağlanamadığında hareketlerin etkinliği azalmakta ve meydan okuyan hareketler hem muhalif hareketler başarısızlığa uğramaktadır(Jenkins ile Perrow 2003).
  Günümüz Türkiye’sinde cemaat oluşumları toplumun kültür yapısını iyi analiz etmiş, yeterli elaman sayısına ulaşmış ve bu oluşumu medya, maddi kaynak ve eğitim konusunda desteklemiştir. Belli bir güce ulaşan bu oluşum kolektif bir hareketlenme içerisine girerek etkinliğini arttırmak istemiştir ancak halkın desteğini alamamasından dolayı bu hareketlenme gücünü kaybetmiş ve başarısızlığa uğramıştır.

Sayfa Sayısı: 220

Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Tezkire Yayınları
Sayfa Sayısı: 220
İlk Baskı Yılı: 2016
Dil: Türkçe

KAYNAKÇA

Garner, R. (1996). Contemporary movements and ideologies. McGraw-Hill Humanities, Social Sciences & World Languages.
McAdam, D., McCarthy, J. D., & Zald, M. N. (1996). Comparative perspectives on social movements: Political opportunities, mobilizing structures, and cultural framings. Cambridge University Press.
Stearns, L. B., & Almeida, P. D. (2004). The formation of state actor-social movement coalitions and favorable policy outcomes. Social Problems, 51(4), 478-504.
Zald, Mayer N., and Bert Useem. "Movement and countermovement interaction: Mobilization, tactics, and state involvement." Social movements in an organizational society 271 (1987).
Jenkins, J. Craig, David Jacobs, and Jon Agnone. "Political Opportunities and African-American Protest, 1948–1997 1." American Journal of Sociology 109.2 (2003): 277-304.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜRKLERDE 12 SAYISININ ÖNEMİ(12 HAYVANLI TÜRK TAKVİMİ, MAKAM VE BURÇLAR)

Musalar, Yunan mitolojisi

Yeni Zelanda ÜLKE RAPORU