“KIRMIZI ÇİZGİ”
“KIRMIZI
ÇİZGİ”
Osmanlı’nın
Kudüs’ten çekilmesinden bu yana Ortadoğu’da 100 yıldır barış sağlanamamaktadır.
1948’den bu yana milyonlarca Filistinli evlerinden, topraklarından sürüldü. Filistin
halkı kendi ülkelerinde mülteci olarak yaşayan tek millet olarak tarihe
geçmektedir. Sykes-Picot, Balfour
Deklarasyonu ile yapılan gizli antlaşmalar ve kararlar günümüzde yaşanan
sorunların temelini teşkil etmekte. İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda,
Ürdün'ün kontrolü altında bulunan Doğu Kudüs'ü işgal ettiği tarihten bu yana
işgal devam ediyor. Bu işgalinde en büyük destekçisi 100 yıl önce İngiltere’ydi
günümüzde ise bu görevi ABD üstlenmekte.100 yıl önce İngiltere ile Şerif
Hüseyin arasında yapılan gizli anlaşmaların, günümüzde ise İslam İşbirliği
Teşkilatı toplantısına katılmayan ülke liderleriyle ABD arasında benzer bir anlaşma mı yapıldı sorusu akla gelmekte.
Kudüs’ün Başkent İlan Edilmesi
1995'ten
bu yana göreve gelen her ABD Başkanı, bunun için doğru zaman olmadığını
belirterek, ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını ertelemişti.
Fakat Donald Trump Yahudi diasporasına seçim vaadi olarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti
ilan edeceğini bildirmişti. Bu vaadi 6
Aralık’ta Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıdığını açıklayarak bu
sözünü yerine getirdi. Hemen arkasından Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’ni
Kudüs’e taşıma talimatı verdi. Trump’ın bu kararı Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyin’e, uluslararası hukuka, anlaşmalara aykırı olmasına rağmen kararından
vazgeçmedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısı
İsrail’in
ve ABD’nin Müslümanların kırmızı çizgisini aşmasından dolayı Türkiye
öncülüğünde 13 Aralık’ta İstanbul’da İİT toplandı. İİT’nin olağanüstü zirvesine 48 ülkeden
katılım gerçekleşti. Pek çok ülkeden cumhurbaşkanı ve devlet başkanı düzeyinde
kişiler temsil edildi. Toplantıda dikkat çeken olaylardan biri ise Suudi
Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden toplantıya üst düzey lider seviyesinde kişilerin katılım göstermemeleriydi.
İİT’ de Alınan Kararlar
-Doğu
Kudüs Filistin’in başkenti olarak kabul edilirken dünya ülkelerinin Doğu
Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanınması istendi.
-Toplantıda
ABD’nin kararı kınandı, reddedildi ve hukuka aykırı kabul edildi
-Bu
yasa dışı beyanın geri çekilmemesinden doğacak tüm sonuçlardan ABD sorumlu
tutuldu.
-Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi’nin sorumlulukları üstlenmesi, bu işgale artık bir
son verilmesi istendi ve bunların yapılmaz ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na
gidileceği vurgusu yapıldı.
Alınan
kararların fiiliyata geçmesi ve somut bir yaptırım uygulanması Filistin halkı için
atılmış en sağlam adımlardan biri olacaktır. İsrail, Filistin halkını baskı
altında tutarak ülkelerinden göç etmelerine neden oluyor. Kınama gibi sözlü
tepkiler Filistin halkının işgalden kurtulmasını sağlayacak bir çözüm değildir.
Yaşanan işgalin Filistin sorunu olarak ele alınmasından dolayı Filistin halkı
ötekileştiriliyor. İslam ülkeleri kendi davaları gibi düşünmedikleri takdirde bir
sonuç elde edilemeyecektir ve bu işgal devam edecektir.
ALİ ÖZTÜRK YILMAZ

Yorumlar
Yorum Gönder